NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
أَبَانُ
حَدَّثَنَا
قَتَادَةُ عَنْ
عِكْرِمَةَ
وَسَعِيدِ
بْنِ
الْمُسَيِّبِ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ فِي
قِصَّةِ
وَفْدِ
عَبْدِ الْقَيْسِ
قَالُوا
فِيمَ
نَشْرَبُ يَا
نَبِيَّ
اللَّهِ
فَقَالَ
نَبِيُّ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَلَيْكُمْ بِأَسْقِيَةِ
الْأَدَمِ
الَّتِي
يُلَاثُ عَلَى
أَفْوَاهِهَا
İbn Abbas'ın (Hz. Nebii ziyarete
gelen) Abdülkays heyeti hakkında şöyle dediği rivayet olunmuştur:
(Bu heyet içinde bulunan
kimseler):
Ey Allah'ın Nebii,
(şıralarımızı) hangi kaplardan içelim? diye sordular. Allah'ın elçisi:
“Size ağızlan bağlanan
deri su kapları lâzım" buyurdu.
İzah:
Müslim, iman; Nesâî,
eşribe; Ahmed b. Hanbel, I, 361, III, 23, 432, IV, 207.
Müslim'in rivayetinde,
heyet içerisinden bu soruyu Hz. Nebi'e yönelten kişinin, vaktiyle sarhoşluk
esnasında aralarında çıkan bir kavgada amcası oğlunun savurduğu bir kılıçla
yaralanmış bir kişi olduğu açıklanmaktadır. Fakat herhalde o kimse bu soruyu
heyet adına sorduğu için mevzumuzu teşkil eden hadiste bu soru heyetin tümü tarafından
sorulmuş gibi çoğul sigasiyle ifade edilmiştir.
Yine Müslim'in
rivayetinde ifade edildiğine göre, bu soruyu yönelten kimse sarhoşluk esnasında
almış olduğu bu yarayı utancından dolayı Hz. Nebi'den gizlemekteymiş.
Fakat Hz. Nebi bu
kaplarda şıra yapılmasını niçin yasakladığını açıklarken söylediği, "Hurma
kütüğünü oyarsınız, sonra içine ufak hurmalar atarsınız, sonra içine su
dökersiniz. İçine attıklarınız ekşiyip kükredi mi içersiniz. Hatta sizden
biriniz amcasının oğlunu pekâla kılıçla vurabilir." anlamına gelen
sözlerle onun almış olduğu bu yarayı açıklayarak onlara bir de mucize
göstermiştir.
Hz. Nebi'in, bu
kaplarda şıra yapıp saklamayı yasaklarken o kapların yerine, ağzından bağlanan
ince deriden yapılmış su tulumlarının kullanılmasını tavsiye etmesinin
sebebini bir önceki hadisin şerhinde açıkladığımızdan burada tekrara lüzum
görmüyoruz.